Telefon:
+90 505 035 85 38E-posta Adresi
info@dualdenetim.comÇalışma Saatleri
Pzt. Cmt. 09:00 - 18:002025-01-01
LEBİP
YALKIN DERGİSİNDE YAYIMLANMIŞTIR.
DEPREM YARDIMLARININ GÜMRÜK VERGİSİ VE
TEMEL VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dr. Serkan ÖZDEMİR
E. Gelirler Kontrolörü
Özet
Yurt dışından deprem bölgelerine
gönderilen yardım malzemelerinin, gümrük vergisinden muaf olarak serbest dolaşıma
sokulmasının dayanak düzenlemesi, 4458 sayılı Gümrük Kanunun 167’nci maddesi ile
4458 sayılı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar
Hakkında Karar (2009/15481)’a kapsamında belirlenmiştir.
193 sayılı GV Kanunu ile 5520
sayılı Kurumlar Vergisi hükümleri uyarınca, gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerince yapılan nakdi veya ayni bağış ve yardımlar, yardımın yapıldığı
kurumların statüsüne göre tamamı ve %5’inin matrahtan indirimi mümkündür. Ayrıca malların teslimi de 3065 sayılı KDV
Kanunu ve 4760 sayılı ÖTV Kanunu’na yer alan şartlar dahilinde vergiden
müstesna tutulmuştur.
Anahtar Kelimler: Bağış ve yardım, deprem, istisna,
vergiden indirim
EVALUATION OF EARTHQUAKE AID IN TERMS OF CUSTOMS TAX
AND BASIC TAX LAWS
Abstarcat
The basis for the release of aid
materials sent from abroad to earthquake zones for free circulation, exempt
from customs duty, has been determined within the scope of Article 167 of the
Customs Law No. 4458 and the Decision on the Implementation of Certain Articles
of the Customs Law No. 4458 (2009/15481).
In accordance with the GV Law No.
193 and the provisions of Corporate Tax No. 5520, cash or in-kind donations and
aids made by income and corporate taxpayers, all and 5% of them can be deducted
from the tax base, depending on the status of the institutions to which the aid
is provided. In addition, the delivery of goods is exempted from tax within the
conditions of VAT Law No. 3065 and SCT Law No. 4760.
Keywords: Donations and aid, earthquake, exemption,
tax reduction
Jel Calassification: ……………………………………
Giriş
Merkez üssü Kahramanmaraş ili olan
ve 9 il de daha yıkıcı etkisini gösteren 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin
ardından dünyanın gözü Türkiye'ye çevrilmiştir. Dünya deprem tarihine geçen bu
felaketin sonrasında, Türk ulusu olarak 7’den 70’ine herkes afetzedelere
yardıma koşarken dünyadan da ülkemize gönderilen yardımlar, yadsınamayacak
seviyelere çıkmıştır.
Önü ardı kesilmeden yurt dışından deprem
bölgelerine gönderilen münhasıran ayni yardımların sosyal yönü
tartışmasız olsa da bu yardımların özellikle gümrük vergi uygulamaları
karşısındaki durumu ile yurt içinden yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların
vergi uygulamaları açısından değerlendirilmesi önem arz eden bir konu olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Bu gerekçelerle afet bölgelerine yurtdışından gönderilen
yardım malzemeleri gümrük vergisi açısından, yurt içinden yapılan ayni ve nakdi
bağış ve yardımlar ise gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve
özel tüketim vergisi vergi kanunları açısından değerlendirilmiştir.
A. Yurt Dışından Gönderilen Yardım
Malzemelerin 4458 Sayılı Gümrük Kanunu Açısından Değerlendirilmesi
Yurt dışından gönderilen yardımların, gümrük vergisi
açısından konumu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu[1]’nun altıncı kısım, birinci bölüm “Gümrük Vergilerinden
Muafiyet ve İstisna” başlıklı 167’nci maddesinde düzenlenme konusu
yapılmıştır.
Mezkûr maddenin 12’nci fıkrasında yer alan düzenleme aynen
aşağıda gözüktüğü gibidir.
“12. Diğer eşya;
a) Malül ve engellilerin kullanımına mahsus eşya[2],
b) (Değişik: 18/6/2009-5911/37 md.) Tabiî afetler,
tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği
gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri
gibi kriz hallerinden zarar görenlere gönderilen eşya,
c) Türkiye'de düzenlenen uluslararası spor müsabakalarında
kullanılmak üzere getirilen eczacılık ürünleri,
(Değişik ikinci fıkra: 18/6/2009-5911/37 md.) Birinci fıkranın
(3) ila (12) numaralı bentlerinde yer alan eşyayı geliş süreleri dâhil
tanımlamaya, bunların cins, nevi ve miktarlarını belirlemeye, muafiyet ve
istisna uygulanacak tutarları sıfıra kadar indirmeye veya iki katına kadar
çıkartmaya ve bu muafiyet ve istisnayı farklı eşya itibarıyla birlikte veya
ayrı ayrı uygulamaya ve ticari mahiyette bulunmayan vergiye tabi eşyadan
alınacak gümrük vergilerini göstermek üzere ilgili kanunlarda belirtilen
hadleri geçmemek şartıyla tek ve maktu bir tarife uygulamaya Cumhurbaşkanı
yetkilidir.[3]
4458 sayılı Kanun’un
Mad.167/12-(b) bend hükmü, 5911 sayılı Kanunun[4] 37. maddesi ile değiştirilmiştir.
Değişiklik öncesinde; “b) Doğal afetlerden zarar görenlere gönderilen eşya,”
ifadesi nedeniyle yalnızca doğa olaylarından zarar görenlere yurtdışından
gönderilen eşya gümrük vergisi
muafiyetinden yararlanmakta iken, değişiklik sonrasında “ doğal afetlerin yanı
sıra tehlikeli ve salgın hastalıklar,
büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal
ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri gibi kriz hallerinden ötürü
zarar görenlere de yurtdışından yapılan ayni yardımlar gümrük vergisi
muafiyetinden yararlanacaktır.
Terminolojide, tabi afetler, önlenmesi
insan elinde olmayan, doğal güçlerin yarattığı sel, deprem, dolu gibi
felaketler olarak tanımlanmıştır.[5]
Diğer taraftan 167’nci maddenin
12’nci fıkrasında, Bakanlar Kurulu(2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 126’ncı
maddesiyle değişen “Cumhurbaşkanı”)’na maddenin 4 ila 12'nci
fıkralarında yer alan eşya ile ilgili birtakım yetkiler verilmiştir.
Kanunun lafzi yorumundan da
anlaşılacağı üzere Cumhurbaşkanına tanınan yetki 12'nci fıkralarında yer alan
eşya ile sınırlıdır; 167'nci maddenin vergilendirme işleminin hukuksal dayanağı
olan 1, 2 ve 3 numaralı fıkralar hakkında düzenleme yapma yetkisi dışına
tutulmuştur. Verginin mükellefinin vergi kapsamı dışına çıkarılması anlamına
gelen muafiyet ile konusunun vergileme dışında bırakılması anlamına gelen
istisnanın, önceden Kanunla konulan verginin kısmen veya tamamen kaldırılması
sonucunu yaratması sebebiyle, "kanunilik ilkesi" kapsamında bulunduğu
gerek öğretide gerekse Anayasa Mahkemesi kararlarında kabul edilmektedir.
Dolayısıyla; idari işlemlerle veya yargı kararlarıyla kişi ya da kuruma
muafiyet; eşyaya istisna tanınabilmesi olanaklı değildir.
A.1. 4458
Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında 2009/15481
Sayılı (Mülga) Bakanlar Kurulu Kararı’nda Yapılan Açıklamalar
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun
167'nci maddesinde, muafiyet uygulanarak serbest dolaşıma sokulacak eşyayı
tanımlama, bunların cins, nevi ve miktarlarını belirleme konusunda yetkili
kılınan Bakanlar Kurulu, bu yetki çerçevesinde Kanunu’nun münhasıran 16, 74,
131, 132, 141, 167, 169, 195, 202, 214, 215, 221, 225 ve 237’nci maddelerinin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amacıyla “4458 Sayılı
Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında 2009/15481 Sayılı
(Mülga) Bakanlar Kurulu Kararı[6]”
yayımlanmıştır.
Kararın, ithalat vergilerinden tam
muafiyet ve geçici ithalat rejiminin uygulamasına ilişkin hallerin düzenlendiği
birinci bölümün, “Kriz hali için gönderilen yardım malzemesi” başlıklı
26’ncı maddesinde açıkça, tabii afetler, tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük
yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve
teknolojik olaylar, büyük nüfus hareketleri gibi durumlar nedeniyle, bir
kamu kuruluşuna veya kamu kuruluşları tarafından yetkili kılınan kuruluşlar
adına gönderilen yardım malzemesine, geçici ithalat izni verileceği
belirtilmiştir.
Diğer taraftan, gümrük
vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak amacıyla Kanunun
202’nci maddesi gereği işletilen teminat uygulamasında da mezkur maddenin 4’ncü
fıkrasının Cumhurbaşkanına(2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK öncesi)
verdiği yetki, 2009/15481 Sayılı Karar ile kullanılmış ve Kararın 41’inci
maddesinde, Türkiye
Gümrük Bölgesinde meydana gelen kriz hali nedeniyle bir kamu kuruluşu adına
veya kamu kuruluşları tarafından yetkili kılınan kuruluşlar adına gönderilen ve
yazılı beyana konu olan yardım malzemeleri için teminat aranmayacağı
belirtilmiştir.
2009/15481 sayılı BKK ile ekli
listelerde yer alan ve söz konusu Karar’da belirtilen şartları taşıyan eşya
ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlanacaktır.
Dolayısıyla Türkiye Gümrük Bölgesindeki kriz hali nedeniyle bir kamu kuruluşuna
veya kamu kuruluşları tarafından yetkili kılınan kuruluşlar adına gönderilen
yardım malzemesine, geçici ithalat izni verilerek, serbest dolaşıma giren bu
yardım malzemeleri gümrük vergisi ve teminat uygulamasından muaf tutulacaktır. Bu
muafiyetin kapsamı ise Karar’ın 105’inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:
1) Kamu kurum ve kuruluşları
ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti
tanınan vakıflar tarafından;
a) Kriz hallerinde zarar gören
kişilere ücretsiz olarak dağıtılmak amacıyla,
b) Söz konusu kurumların
mülkiyetinde kalmak kaydıyla kriz hallerinden zarar görenlerin ücretsiz
olarak kullanımına sunulmak üzere,
serbest dolaşıma sokulan eşya için
gümrük vergileri aranmaz.
Afad, Kızılay vb kuruluşlar bu
kapsamda serbest dolaşıma soktukları yardım malzemeleri için muafiyet
hükümlerinden yararlanacaktır.
2) Yardım kuruluşları
tarafından kriz hali süresince kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla
serbest dolaşıma sokulan eşyaya da muafiyet tanınacaktır.
Buradaki yardım kuruluşlarından
kastedilen ise münhasıran hayır veya insani yardım amacıyla kurulan ve kâr
amacı gütmeyen tüzel kişiliklerdir.
Karar’da her ne kadar yardım
kuruluşlarınca kriz hali süresiyle sınırlı olarak tam muafiyet suretiyle geçici
ithalat rejiminden faydalanacağına hükmedilmişse de 2 Seri No.lu Gümrük
Muafiyet Tebliği[7]’nde
yer alan düzenlemeye dikkate alındığında bu yardım kuruluşlarının ya
vergi muafiyeti tanınan vakıf veya kamu yararına çalışan dernek statüsünde
olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dolayısıyla Ahbab ve Akut
Derneği gibi dernekler aranan nitelikte olmadığı için bu kapsamda gümrük vergi
muafiyeti hükümlerinden faydalanamayacaktır.
3) Kriz hallerinden zarar gören
bölgelerin yeniden inşasına yönelik madde ve malzemeler muafiyet kapsamı
dışında tutulmuştur.
Kanunun 167’nci madde düzenlemesinde geçen “eşya” terimi
ise yine Kanunun 3’ncü maddesinin 23’ncü fıkrasında “her türlü madde, ürün ve
değeri” şeklinde tanımlanmıştır.
Ancak bu kapsamda gönderilen eşyaya, ithal vergilerinden
tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabilmesi için işin
mahiyetine de uygun olarak kurtarma ve çeşitli yardım malzemeleri gibi
ihtiyaçları karşılamaya dönük olması gerekmektedir.
Kriz hallerinde zarar görenlere gönderilen eşyanın kapsamını
kanun koyucu amaçsal açıdan belirlemiştir.
Zira, 2 Sayılı Gümrük Muafiyeti Tebliği ’nin 22’nci
maddesinde açıkça, serbest dolaşıma girecek eşya için, ticari gaye güdülmemek
ve amacı doğrultusunda kullanılmak üzere gönderilecek nitelikte olduğu
belirtilmiştir.
A.2. Gümrük
Muafiyeti Tebliği (2 Seri No.lu)’nde Yapılan Açıklamalar
Kriz hallerinde zarar görenlere
gönderilen eşyanın serbest dolaşıma girişi esnasında muafiyet tanınacak halleri
ve bu muafiyetin kullanılmasına ilişkin usul ve esasları 2 Seri No.lu Gümrük
Muafiyet Tebliği’nde düzenlemiştir.
Tebliğin 35’nci maddesinde, yurt
dışında bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile resmi kuruluşlar tarafından
bağışlanan Kararın 105’inci maddesinde belirtilen eşyanın, yalnızca;
-
Kamu
kurum ve kuruluşları ile
-
Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve
- Kamu