DEPREM YARDIMLARININ GÜMRÜK VERGİSİ VE TEMEL VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

DEPREM YARDIMLARININ GÜMRÜK VERGİSİ VE TEMEL VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

2025-01-01

DEPREM YARDIMLARININ GÜMRÜK VERGİSİ VE TEMEL VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ


LEBİP YALKIN DERGİSİNDE YAYIMLANMIŞTIR.  


DEPREM YARDIMLARININ GÜMRÜK VERGİSİ VE TEMEL VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Serkan ÖZDEMİR

E. Gelirler Kontrolörü

Özet

Yurt dışından deprem bölgelerine gönderilen yardım malzemelerinin, gümrük vergisinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulmasının dayanak düzenlemesi, 4458 sayılı Gümrük Kanunun 167’nci maddesi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar Hakkında Karar (2009/15481)’a kapsamında belirlenmiştir.

193 sayılı GV Kanunu ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi hükümleri uyarınca, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince yapılan nakdi veya ayni bağış ve yardımlar, yardımın yapıldığı kurumların statüsüne göre tamamı ve %5’inin matrahtan indirimi mümkündür.  Ayrıca malların teslimi de 3065 sayılı KDV Kanunu ve 4760 sayılı ÖTV Kanunu’na yer alan şartlar dahilinde vergiden müstesna tutulmuştur.

Anahtar Kelimler: Bağış ve yardım, deprem, istisna, vergiden indirim

EVALUATION OF EARTHQUAKE AID IN TERMS OF CUSTOMS TAX AND BASIC TAX LAWS

Abstarcat

The basis for the release of aid materials sent from abroad to earthquake zones for free circulation, exempt from customs duty, has been determined within the scope of Article 167 of the Customs Law No. 4458 and the Decision on the Implementation of Certain Articles of the Customs Law No. 4458 (2009/15481).

In accordance with the GV Law No. 193 and the provisions of Corporate Tax No. 5520, cash or in-kind donations and aids made by income and corporate taxpayers, all and 5% of them can be deducted from the tax base, depending on the status of the institutions to which the aid is provided. In addition, the delivery of goods is exempted from tax within the conditions of VAT Law No. 3065 and SCT Law No. 4760.

Keywords: Donations and aid, earthquake, exemption, tax reduction

Jel Calassification: ……………………………………

Giriş

Merkez üssü Kahramanmaraş ili olan ve 9 il de daha yıkıcı etkisini gösteren 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından dünyanın gözü Türkiye'ye çevrilmiştir. Dünya deprem tarihine geçen bu felaketin sonrasında, Türk ulusu olarak 7’den 70’ine herkes afetzedelere yardıma koşarken dünyadan da ülkemize gönderilen yardımlar, yadsınamayacak seviyelere çıkmıştır.

Önü ardı kesilmeden yurt dışından deprem bölgelerine gönderilen münhasıran ayni yardımların sosyal yönü tartışmasız olsa da bu yardımların özellikle gümrük vergi uygulamaları karşısındaki durumu ile yurt içinden yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların vergi uygulamaları açısından değerlendirilmesi önem arz eden bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu gerekçelerle afet bölgelerine yurtdışından gönderilen yardım malzemeleri gümrük vergisi açısından, yurt içinden yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımlar ise gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi vergi kanunları açısından değerlendirilmiştir.

A.    Yurt Dışından Gönderilen Yardım Malzemelerin 4458 Sayılı Gümrük Kanunu Açısından Değerlendirilmesi

Yurt dışından gönderilen yardımların, gümrük vergisi açısından konumu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu[1]’nun altıncı kısım, birinci bölüm “Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna” başlıklı 167’nci maddesinde düzenlenme konusu yapılmıştır.

Mezkûr maddenin 12’nci fıkrasında yer alan düzenleme aynen aşağıda gözüktüğü gibidir.

12. Diğer eşya;

a) Malül ve engellilerin kullanımına mahsus eşya[2],

b) (Değişik: 18/6/2009-5911/37 md.) Tabiî afetler, tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri gibi kriz hallerinden zarar görenlere gönderilen eşya,

c) Türkiye'de düzenlenen uluslararası spor müsabakalarında kullanılmak üzere getirilen eczacılık ürünleri,

(Değişik ikinci fıkra: 18/6/2009-5911/37 md.) Birinci fıkranın (3) ila (12) numaralı bentlerinde yer alan eşyayı geliş süreleri dâhil tanımlamaya, bunların cins, nevi ve miktarlarını belirlemeye, muafiyet ve istisna uygulanacak tutarları sıfıra kadar indirmeye veya iki katına kadar çıkartmaya ve bu muafiyet ve istisnayı farklı eşya itibarıyla birlikte veya ayrı ayrı uygulamaya ve ticari mahiyette bulunmayan vergiye tabi eşyadan alınacak gümrük vergilerini göstermek üzere ilgili kanunlarda belirtilen hadleri geçmemek şartıyla tek ve maktu bir tarife uygulamaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.[3]

4458 sayılı Kanun’un Mad.167/12-(b) bend hükmü, 5911 sayılı Kanunun[4] 37. maddesi ile değiştirilmiştir. Değişiklik öncesinde; “b) Doğal afetlerden zarar görenlere gönderilen eşya,” ifadesi nedeniyle yalnızca doğa olaylarından zarar görenlere yurtdışından gönderilen  eşya gümrük vergisi muafiyetinden yararlanmakta iken, değişiklik sonrasında “ doğal afetlerin yanı sıra  tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar ile büyük nüfus hareketleri gibi kriz hallerinden ötürü zarar görenlere de yurtdışından yapılan ayni yardımlar gümrük vergisi muafiyetinden yararlanacaktır.

Terminolojide, tabi afetler, önlenmesi insan elinde olmayan, doğal güçlerin yarattığı sel, deprem, dolu gibi felaketler olarak tanımlanmıştır.[5]

Diğer taraftan 167’nci maddenin 12’nci fıkrasında, Bakanlar Kurulu(2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 126’ncı maddesiyle değişen “Cumhurbaşkanı”)’na maddenin 4 ila 12'nci fıkralarında yer alan eşya ile ilgili birtakım yetkiler verilmiştir.

Kanunun lafzi yorumundan da anlaşılacağı üzere Cumhurbaşkanına tanınan yetki 12'nci fıkralarında yer alan eşya ile sınırlıdır; 167'nci maddenin vergilendirme işleminin hukuksal dayanağı olan 1, 2 ve 3 numaralı fıkralar hakkında düzenleme yapma yetkisi dışına tutulmuştur. Verginin mükellefinin vergi kapsamı dışına çıkarılması anlamına gelen muafiyet ile konusunun vergileme dışında bırakılması anlamına gelen istisnanın, önceden Kanunla konulan verginin kısmen veya tamamen kaldırılması sonucunu yaratması sebebiyle, "kanunilik ilkesi" kapsamında bulunduğu gerek öğretide gerekse Anayasa Mahkemesi kararlarında kabul edilmektedir. Dolayısıyla; idari işlemlerle veya yargı kararlarıyla kişi ya da kuruma muafiyet; eşyaya istisna tanınabilmesi olanaklı değildir.

A.1. 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında 2009/15481 Sayılı (Mülga) Bakanlar Kurulu Kararı’nda Yapılan Açıklamalar

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 167'nci maddesinde, muafiyet uygulanarak serbest dolaşıma sokulacak eşyayı tanımlama, bunların cins, nevi ve miktarlarını belirleme konusunda yetkili kılınan Bakanlar Kurulu, bu yetki çerçevesinde Kanunu’nun münhasıran 16, 74, 131, 132, 141, 167, 169, 195, 202, 214, 215, 221, 225 ve 237’nci maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amacıyla “4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında 2009/15481 Sayılı (Mülga) Bakanlar Kurulu Kararı[6]” yayımlanmıştır.

Kararın, ithalat vergilerinden tam muafiyet ve geçici ithalat rejiminin uygulamasına ilişkin hallerin düzenlendiği birinci bölümün, “Kriz hali için gönderilen yardım malzemesi” başlıklı 26’ncı maddesinde açıkça, tabii afetler, tehlikeli ve salgın hastalıklar, büyük yangınlar, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olaylar, büyük nüfus hareketleri gibi durumlar nedeniyle, bir kamu kuruluşuna veya kamu kuruluşları tarafından yetkili kılınan kuruluşlar adına gönderilen yardım malzemesine,  geçici ithalat izni verileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak amacıyla Kanunun 202’nci maddesi gereği işletilen teminat uygulamasında da mezkur maddenin 4’ncü fıkrasının Cumhurbaşkanına(2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK öncesi) verdiği yetki, 2009/15481 Sayılı Karar ile kullanılmış ve Kararın 41’inci maddesinde, Türkiye Gümrük Bölgesinde meydana gelen kriz hali nedeniyle bir kamu kuruluşu adına veya kamu kuruluşları tarafından yetkili kılınan kuruluşlar adına gönderilen ve yazılı beyana konu olan yardım malzemeleri için teminat aranmayacağı belirtilmiştir.

2009/15481 sayılı BKK ile ekli listelerde yer alan ve söz konusu Karar’da belirtilen şartları taşıyan eşya ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlanacaktır. Dolayısıyla Türkiye Gümrük Bölgesindeki kriz hali nedeniyle bir kamu kuruluşuna veya kamu kuruluşları tarafından yetkili kılınan kuruluşlar adına gönderilen yardım malzemesine, geçici ithalat izni verilerek, serbest dolaşıma giren bu yardım malzemeleri gümrük vergisi ve teminat uygulamasından muaf tutulacaktır. Bu muafiyetin kapsamı ise Karar’ın 105’inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:

1) Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar tarafından;

a) Kriz hallerinde zarar gören kişilere ücretsiz olarak dağıtılmak amacıyla,

b) Söz konusu kurumların mülkiyetinde kalmak kaydıyla kriz hallerinden zarar görenlerin ücretsiz olarak kullanımına sunulmak üzere,

serbest dolaşıma sokulan eşya için gümrük vergileri aranmaz.

Afad, Kızılay vb kuruluşlar bu kapsamda serbest dolaşıma soktukları yardım malzemeleri için muafiyet hükümlerinden yararlanacaktır.

2) Yardım kuruluşları tarafından kriz hali süresince kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla serbest dolaşıma sokulan eşyaya da muafiyet tanınacaktır.

Buradaki yardım kuruluşlarından kastedilen ise münhasıran hayır veya insani yardım amacıyla kurulan ve kâr amacı gütmeyen tüzel kişiliklerdir.

Karar’da her ne kadar yardım kuruluşlarınca kriz hali süresiyle sınırlı olarak tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminden faydalanacağına hükmedilmişse de 2 Seri No.lu Gümrük Muafiyet Tebliği[7]’nde yer alan düzenlemeye dikkate alındığında bu yardım kuruluşlarının ya vergi muafiyeti tanınan vakıf veya kamu yararına çalışan dernek statüsünde olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Dolayısıyla Ahbab ve Akut Derneği gibi dernekler aranan nitelikte olmadığı için bu kapsamda gümrük vergi muafiyeti hükümlerinden faydalanamayacaktır.

3) Kriz hallerinden zarar gören bölgelerin yeniden inşasına yönelik madde ve malzemeler muafiyet kapsamı dışında tutulmuştur.

Kanunun 167’nci madde düzenlemesinde geçen “eşya” terimi ise yine Kanunun 3’ncü maddesinin 23’ncü fıkrasında “her türlü madde, ürün ve değeri” şeklinde tanımlanmıştır.

Ancak bu kapsamda gönderilen eşyaya, ithal vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabilmesi için işin mahiyetine de uygun olarak kurtarma ve çeşitli yardım malzemeleri gibi ihtiyaçları karşılamaya dönük olması gerekmektedir.

Kriz hallerinde zarar görenlere gönderilen eşyanın kapsamını kanun koyucu amaçsal açıdan belirlemiştir.

Zira, 2 Sayılı Gümrük Muafiyeti Tebliği ’nin 22’nci maddesinde açıkça, serbest dolaşıma girecek eşya için, ticari gaye güdülmemek ve amacı doğrultusunda kullanılmak üzere gönderilecek nitelikte olduğu belirtilmiştir.

A.2. Gümrük Muafiyeti Tebliği (2 Seri No.lu)’nde Yapılan Açıklamalar

Kriz hallerinde zarar görenlere gönderilen eşyanın serbest dolaşıma girişi esnasında muafiyet tanınacak halleri ve bu muafiyetin kullanılmasına ilişkin usul ve esasları 2 Seri No.lu Gümrük Muafiyet Tebliği’nde düzenlemiştir.

Tebliğin 35’nci maddesinde, yurt dışında bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile resmi kuruluşlar tarafından bağışlanan Kararın 105’inci maddesinde belirtilen eşyanın, yalnızca;

-          Kamu kurum ve kuruluşları ile

-          Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve

-          Kamu

Kategoriler








İletişim Bilgileri
Çalışma Saatleri

Pzt. Cmt. 09:00 - 18:00

Mansuroğlu Mh. 286/1 Sk. No: 15 İç Kapı No: 32 VERAPOL PLAZA Bayraklı/ İZMIR