Telefon:
+90 505 035 85 38E-posta Adresi
info@dualdenetim.comÇalışma Saatleri
Pzt. Cmt. 09:00 - 18:002025-01-01
LEBİP
YALKIN DERGİSİNDE YAYIMLANMIŞTIR
ANALİZ VE DEĞERLENDİRME SONUÇLARINA GÖRE MÜKELLEFİYET
KAYDININ TERKİNİVE TEMİNAT UYGULAMASI
Dr. Serkan ÖZDEMİR
(E. Gelirler Kontrolörü)
Özet
Mükelleflerin sahte belge düzenleme
risklerinin belirlenmesi ve yüksek olan mükellef kayıtlarının terkin
edilebilmesine yönelik yapılacak analiz ve değerlendirme çalışmaları, VUK'un
160/A maddesinde, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ise tebliğ düzeyinde
yapılmıştır.
Bu kapsamda re'sen kapatılan
mükellefiyetin yeniden açılması veya kaydı kapatılan ile ilişkili durumda
bulunanlar dahil belirtilen sürede yeni mükellefiyet tesisi için işe başlama
bildiriminde bulunulması durumunda mükellefiyet tesisi için ilgililerin tüm
vergi borçlarının ödenmesi ve teminat şartlarının yerine getirilmiş olması
gerekmektedir. Ayrıca teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin
elektronik belge düzenleme zorunlulukları bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Sahte belge düzenleme riski,
analiz ve değerlendirme çalışmaları, mükellefiyet kaydının terki.
1. Giriş
Bilindiği üzere, sahte belge
düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin idare tarafından bir an önce tespit
edilerek bu fiillerinin sonlandırılması amacıyla, 7194 sayılı Kanun'un1 24'üncü
maddesiyle,213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)'na eklenen 160/A maddesinde, sahte belge düzenleme riski yüksek
olan mükelleflerin, mükellef kayıtlarının idare tarafından yapılacak analiz ve
değerlendirme sonuçlarına göre terkin edilebilmesine yönelik düzenlemeler
yapılmıştı.
Bu defa VUK'un 160/A maddesinin
uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla520 Sıra No.lu VUK
Genel Tebliği2 (520 s. VUK GT) ile yayımlanmış olup, buna göre, Hazine ve Maliye
Bakanlığının (Bakanlık) ilgili birimleri tarafından yapılan analiz ve
değerlendirme çalışmaları neticesinde, sahte belge düzenleme riskinin yüksek
olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilecek ve yapılacak
yoklama sonucunda, vergi dairesinin görüşü ve ilgili vergi dairesi
başkanı/defterdar onayıyla mükellefiyet kaydı terkin edilebilecektir. İnceleme
neticesine göre mükellefler ile bunlarla ilişkili kişilerin durumu yeniden
değerlendirilecek olup mükellefiyette sisi/devamı için alınan teminat belirli
şartlar dâhilinde iade edilebilecektir.
Bu çalışmamızda, temel amacı, sahte
belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin idare tarafından bir an önce
tespit edilerek bu fiillerinin sonlandırılması söz konusu düzenlemeye ilişkin Tebliğde
yapılan açıklamalar özetlenmek ve sadeleştirilmek suretiyle basitleştirilmiş ve
yaşanması muhtemel sorunlara değinilmiştir.
2. Mükellefiyet Kaydı Re'sen Terkin
Edilecekler
VUK'un 160/A maddesinde, vergisel
uyum seviyelerine yönelik sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin
kayıtlarının, vergi dairesince re'sen kapatılabileceği belirtilmiştir.
Mükelleflerin vergisel uyum seviyeleri açısından sahte belge düzenleme riskleri
ise Maddenin birinci fıkrasında sayılan,
- Mükellefiyet süresi,
- Aktif ve öz sermaye büyüklüğü,
- Ödenen vergi tutarı,
- Çalışan sayısı,
- Vergisel yükümlülüklerin yerine
getirilip getirilmediği
gibi hususlar dikkate alınarak Bakanlıkça yapılan
analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde tespit edilecektir. Bu durumda
sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi
incelemesine sevk edilecek ayrıca bunlar nezdinde yoklama yapılacaktır.
2.1. Analiz ve Değerlendirme
Çalışmalarının Kapsamı ile Çalışma Sonuçlarının Komisyonca Değerlendirilmesi
Tebliğde analiz ve değerlendirme
çalışmalarının Bakanlık tarafından gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Analiz
ve değerlendirme çalışmaları yeni bir kontrol mekanizması olmayıp halihazırda
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ile özellikle Vergi Denetim Kurulu (VDK)
Başkanlığı bünyesinde mevcut bulunan Risk Analiz Sistemi (VDK-RAS) aracılığıyla
münhasıran sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin belirlenmesine
yönelik olarak, verilen sicil, ortaklık, tahakkuk, tahsilat vb. bilgiler ile gümrük
beyannameleri, kapasite raporu, yatırım teşvik belgesi analiz ve değerlendirme çalışmalarına
konu edilmektedir3.
Bu kapsamda sahte belge
düzenleyicilerinin ve kullanıcılarının tespit edilmesi amacıyla VDK-RAS'a eklenen
SABE-RAM'da kayıtlı olan mükellefe ait söz konusu tarafından bilgi ve belgeler
üzerinden yapılacak analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde,
mükelleflerin, aktif ve öz sermaye büyüklükleri, üretim ve/veya
ticaret/faaliyet kapasitesi ile beyan ve bildirimlerinin uyumlu olup olmadığı,
haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da
kullanma yönünden rapor/tespit bulunup bulunmadığı gibi hususlara bağlı olarak
sahte belge düzenleme riski belirlenecektir.
Yüksek risk bilgileri bulunan
mükellefler, terkin işlemlerine başlanılması amacıyla GİB aracılığıyla yereldeki
ilgili mali idareye (vergi dairesi başkanlığı/defterdarlık) aktarılacak ve
bunun gereği üzerine mükellefin bilinen iş yeri adresinde;
- Cari dönem ve tespitin ilgili
olduğu dönem itibarıyla faaliyetin bulunup bulunmadığı,
- Üretim ve/veya ticaret/faaliyet
kapasitesi,
- Depo, tesis, taşıt, makine,
teçhizat, demirbaş vb. varlığı,
- Emtia mevcudu,
gibi mükellefin hakikatte faaliyette bulunduğunu veya
bulunmadığını ispatlamaya matuf hususların tespiti amacıyla yoklama
yapılacaktır.
Bakanlık ilgili birimleri
tarafından yapılan analiz ve değerlendirme sonuçları ile yoklama neticesinde tespit
edilen hususlar, vergi dairesi nezdinde başkan dahil üç kişiden oluşan komisyon
tarafından;
- Tarh zamanaşımı süresi içinde
verilmiş beyanname ve Ba-Bs bildirimleri,
- Yapılmış yoklamalara ilişkin
tutanaklar,
- Tahakkuk, tahsilat ve vergi borcu
bilgileri,
- Alış ve satış ilişkisi içinde
olunan mükelleflere ilişkin bilgiler ile bu mükelleflere ilişkin sahte belge
düzenleme ve kullanma fiillerine ilişkin tespitler,
- Vergi dairesinde bulunan diğer
bilgi ve kayıtlar
dikkate alınarak mükellefin gerek cari gerekse ilgili
dönemde faaliyetinin bulunup bulunmadığı, bulunması hâlinde işletme kapasitesi
ile beyanlarının (satış hasılatının, stoklarının, maliyetlerinin vb.) uyumlu
olup olmadığı hususları değerlendirilecektir.
2.2. Komisyon Tarafından Verilecek
Karalar
Bilindiği üzere aslolan sahte belge
düzenleme fiilinin, vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenen
raporlar ile tespit edilmesidir. Ancak sahte belge organizasyonlarının ekonomik
tahribatının evvelce önlenebilmesi amacıyla vergisel uyum seviyelerine yönelik
sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin öncelikli tespiti
açısından, komisyonca yapılacak analiz ve değerlendirme çalışmaları gerek
idarenin ıttılaına girmiş bulunan gerekse yapılacak yoklama neticesinde kayıt
altına alınan ve bu noktada herhangi bir yoruma müteallik bulunmayan bilgi ve belgeler
üzerinden gerçekleşecektir.
Tebliğ düzenlemesinde komisyon
tarafından ifa edilecek değerlendirme için bir süre öngörülmemiştir. Komisyonca
yapılacak değerlendirme neticesinde mükellefiyetin terkin edilmesi veya
edilmemesi yönünde kararlar verilecektir.
2.2.1. Mükellefiyetin Terkini
Yönündeki Kararı
Sahte belge düzenleme riski yüksek
olduğu için incelemeye sevk edilen ve yapılan yoklama sonucunda sahte belge düzenleyicisi
olduğu yönünde bulgulara ulaşılması halinde mükellefiyet, komisyonun görüşünü
ihtiva eden tutanak marifetiyle vergi dairesi başkanı veya defterdar onayına sunulacak
ve onaylanması müteakip, onay tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı re'sen terkin
edilip, mükellefe tebliğ edilecektir.
İlgili vergi dairesi
başkanının/defterdarın onay vermemesi durumunda, herhangi bir işlem tesis edilmeksizin
bu durum, gerekçeleri ile birlikte, analiz ve değerlendirme sonucunu aktaran
ilgili birime Başkanlık aracılığıyla bildirilecektir.
2.2.2. Mükellefiyetin Terkin
Edilmemesi Yönündeki Kararı
Komisyonca bu aşamada, riskin
yüksek olmadığı gerekçesiyle mükellefiyetin kapatılmamasına karar verilmesi
hâlinde, bu durum gerekçeleri ile birlikte tutanağa bağlanarak, ilgili vergi
dairesi başkanı veya defterdar onayına sunulacaktır. Tutanak onaylandıktan
sonra bu durum, gerekçeleri ile birlikte, analiz ve değerlendirme sonucunu
aktaran ilgili birime Başkanlık aracılığıyla bildirilecektir.
Komisyon mükellefiyetin terkin edilmemesine
kanaat getirse bile, vergi dairesi başkanı/defterdarın onayı uygulamayı
belirleyecektir. Vergi dairesi başkanının/defterdarın onay vermemesi hâlinde, gerekçeleri
ile birlikte durum yeniden değerlendirmek üzere komisyona havale edilecek ve komisyonca
yinelenen değerlendirme sonuçları tekrar ilgilinin onayına sunulacaktır.
3. Teminat Uygulaması
3.1. Terkin Edilen Mükellefiyetin
Yeniden Açtırılması
VUK'un 160/A maddesi kapsamında
mükellefiyet kaydı re'sen kapatılan ancak re'sen terkin edildiğine ilişkin
bilgilendirme yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde, tüm vergi
borçlarını ödeyen ve asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge
düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan
toplam tutarın %10'u tutarında teminat vermiş olan mükellefler, mükellefiyet
kayıtlarını terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edeceklerdir.
3.2. Mükellefiyet Kaydı Terkin
Edilenler ve Bunlarla İlişkili Olanların Yeni Mükellefiyet Açtırması
Mükellefiyeti re'sen kapatılan ile
terkin tarihi itibarıyla veya sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu
dönemlerde bunlarla ilişkili durumda bulunanların tarafından, mükellefiyet
kaydının re'sen terkin edildiği tarihten, bu mükellefler nezdinde yapılan
inceleme sonucunda düzenlenen raporun ilgili vergi dairesine intikal ettiği
tarihe kadar olan süre dâhilinde, yeni mükellefiyet tesisi için işe başlama
bildiriminde bulunmaları hâlinde, kendileri ile mükellefiyet kaydı terkin
edilenlerin tüm vergi borçlarını ödemeleri ve işe başlama bildiriminin
verildiği yıl için geçerli asgari teminat tutarından az olmamak üzere,
mükellefiyet kaydı terkin edilenler tarafından sahte belge düzenleme riskinin
yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10'u
tutarında teminat vermiş olmaları şartlarının yerine getirilmiş olması
aranacaktır.
Teminat uygulamasına ilişkin kanun
maddesinde mükellefin;
- Serbest meslek erbabı olması
durumunda kendisi,
- Şahıs işletmesi (193 sayılı Kanun
uyarınca elde etmiş oldukları ticari kazançları gerçek veya basit usulde
vergilendirilen gerçek kişiler ile zirai kazançları gerçek usulde
vergilendirilen çiftçiler tarafından işletilen işletmeler) olması durumunda
sahibi,
- Adi ortaklık olması durumunda ortaklardan her biri,
- Ticaret şirketi olması durumunda
şirketin kendisi, kanuni temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri, söz konusu
şirketin asgari %10 ve üzeri hissesine sahip olan gerçek veya tüzel kişiler ya
da zikredilen tüm bu kişilerin asgari %10 ve üzeri hisseye sahip olduğu veya
yönetiminde bulundukları teşebbüsler,
- Tüzel kişiliği olmayan teşekkül
olması durumunda bunları idare edenler,
- Yukarıda sayılanların; ortağı
oldukları adi ortaklıklar, kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket
sermayesinin asgari %10'una sahip oldukları ticaret şirketleri veya idare
ettikleri tüzelkişiliği olmayan teşekküller
ilişkili kişi olarak
belirlenmiştir. Sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerden önceki
dönemlerde, re'sen mükellefiyeti kapatılanlarla ilişkili durumda bulunanlar, m.
160/A kapsamında teminat uygulaması ile elektronik belge yükümlülüğü kapsamında
tutulmayacaktır. Ancak teminat yükümlülüğüne tabiyken veya işe başlama
bildiriminde bulunması gerekirken, faaliyetlerini kayıt dışı yürütenler
hakkında vergi dairesi öncelikle, mükellefiyete ilişkin gerekli işlemler tesis
edecek, ardında mükellefiyet tesis tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili
vergi dairesi tarafından; otuz gün içerisinde teminatın verilmesi ve
mükellefiyet kaydı re'sen terkin edilen mükellefin ve kendilerinin varsa tüm
vergi borçlarının ödenmesi, yazılı olarak talep edilecektir.
3.3.
Mükellefiyet Kayıtları Kapatılanlarla İlişkili Olanların Mevcut
Mükellefiyetleri
Mükellefiyetleri VUK md. 160/A
kapsamında re'sen kapatılanlarla ilişkili bulunanların, terkin tarihi itibarıyla
veya sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde, ticari, zirai
veya mesleki bir faaliyetlerinden ötürü mevcut mükellefiyetleri varsa, bu
mükellefiyetleri teminat ve elektronik belge yükümlülüğü uygulamasına konu
edilmeyecektir. Bu mükellefler yalnızca yeniden işe başlama bildiriminde
bulunmaları durumunda anılan yükümlülüklere tabi olacaklardır.
3.4.
İşe Başlama Bildiriminde Bulunulması Gerekmeyen Mükellefiyet Tesisleri
Mezkûr madde mükellefiyet kayıtları
terkin edilenler ile bunlarla belirtilen mahiyette ilişkili olan gerçek
kişilerin, ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer
kazanç ve irat elde etmeleri durumunda söz konusu gelirlerinin
vergilendirilmesi için işe başlama bildiriminde bulunma zorunluluğu olmadığından,
bu kişiler adına tesis edilecek gelir vergisi mükellefiyetleri için teminat ve
e-Belge yükümlülüğü uygulanmayacaktır.
4. Vergi İncelemesi Sonucunda
Düzenlenen Rapora Göre Teminat Uygulamasında Tesis Edilecek İşlemler
Çalışmamızın bu bölümünde vergi
inceleme raporunun münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet
tesis ettirildiğine dair olması durumunda;
- Mükellefiyeti re'sen kapatılan ve
yeniden açtırmayanın,
- Re'sen kapatılan mükellefiyetini
yeniden açtırmak isteyenlerin veya mükellefiyeti re'sen kapatılan ile bunlarla
ilişkili olanlarca, Tebliğde belirtilen süre içinde yeni mükellefiyet tesisi
için işe başlama bildiriminde bulunanların,
- Mükellefiyeti re'sen kapatılanlar
ile düzenlenen raporda fiillerin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit
edilenlerin, mükellefiyeti devam eden adi ortaklık, ticaret şirketleri ve tüzel
kişiliği olmayan teşekküllerin kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi,
idarecisi, asgari %10 ortağı olması, bunları devralması, kısmen veya tamamen bunlara
devrolunması durumlarında, faaliyeti devam eden mükelleflerin
ödemek zorunda olduğu teminatın
iadesine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Alınan teminatın iade usulü (VUK'un
153/A maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında sayılan haller dolayısıyla
alınan), maddenin yedinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre verilmiş olan teminatın
iadesinde, teminat alınmasını takip eden takvim yılının başından itibaren üç
yıl içinde, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması
hariç, Kanunun Mad. 359'da sayılan fiillerden herhangi birinin işlenmediğinin
vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenecek vergi inceleme
raporu ile tespit edilmesi durumunda, alınmış olan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması
kaydıyla mükellefe iade edilecektir.
Eğer bu 3 yıllık süre içinde sahte
belge düzenleme fiilinin işlendiği tespit edilmiş ve düzenlenen raporda;
- Münhasıran sahte belge düzenlemek
için kayıt açtıran mükellefin tespit edilmesi durumunda, mükellefiyet kaydı
re'sen terkin edilip, terkin tarihi itibarıyla ödenmemiş vergi borçları ile
işlenmiş olan fiillerden doğan vergi borcu, bu kapsamda alınan teminattan
mahsup edilecek, varsa kalan teminat tutarı mükellefe iade edilecektir.
- Mükellefin ticari, zirai ve
mesleki faaliyetinin yanında sahte belge düzenleme fiilini işlediği tespit edilmişse,
daha evvel alınmış olan teminattan, tahakkuk etmiş tüm vergi borçları ile
işlenen fiilden doğan vergi borçları mahsup edilecektir. Ayrıca mükelleften, bu
Tebliğin (5.1) no.lu bölümü kapsamında yeniden teminat göstermesi istenecektir.
Bu teminatın hesabında mahsup neticesinde kalan teminat tutarı, istenecek yeni
teminat tutarından düşülecektir. Teminatın gösterilmemesi halinde, verilen
sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle mükellef adına teminat
alacağı olarak tahakkuk ettirilecektir.
İşe başlama bildiriminde
bulunmadığı halde, Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında sayılanlarla
ortaklık, yönetiminde bulunma, devralma, devrolunma durumlarında, mezkûr maddenin
üçüncü fıkrası kapsamında teminat istenmesinde; daha önce alınan teminat tutarı
iade edilmeksizin, sadece aşan kısım için teminat alınabilir. Bu kapsamda,
"teminat verilmesi ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince re'sen terkin
edilmiş olan mükellefin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi"
seçeneklerinden hiçbirinin yerine getirilmemesi nedeniyle yapılacak teminat takibinde,
daha önce alınan teminat tutarı, verilmesi veya takibe konu edilmesi gereken
teminat tutarına sayılacaktır. Bu durumda, daha önce alınan teminat tutarını
aşan kısmın verilmesi aranır veya takibi yapılır. Bunu teminen, mezkûr maddenin
üçüncü fıkrası kapsamında istenecek teminat tutarına ilişkin onay yazısında ve
mükellefe yazılan talep yazısında, söz konusu duruma ilişkin açıklamaya da yer
verilir.
Tebliğin (5.2.2)